Microsoft’un Keşfettiği Kuantum Hesaplama Teorisi Yeni Kanıtlarla Çürütüldü

Microsoft tarafından 2018'de yapılan ve şirketin kuantum hesaplama planları üzerinde derin bir etkisi olabilecek çığır açan bir keşif şu an itibarını yitirdi. 

2021-yilinda-beklenen-teknolojik-atilimlar

Microsoft tarafından 2018’de yapılan ve şirketin kuantum hesaplama planları üzerinde derin bir etkisi olabilecek çığır açan bir keşif şu an itibarını yitirdi. 

Üç yıl önce, Hollandalı bir fizikçi ve Microsoft çalışanı olan Leo Kouwenhoven, ticari kuantum bilgisayarların hızlı bir şekilde yayılmasına yol açabilecek bir atom altı parçacığın kanıtını bulduğunu iddia etti, ancak bulgular reddedildi.

Kouwenhoven ve diğer araştırmacılar tarafından hazırlanan bir takip makalesi, daha fazla verinin, ele geçirilmesi zor Majorana fermiyon parçacığının daha önce iddia edildiği gibi bulunmadığını ortaya çıkardığını itiraf etti. Nature’da yayınlanan orijinal bilimsel makaleleri  “teknik hatalar” nedeniyle geri çekilecek.

Pittsburgh Üniversitesi’nde profesör olan Sergey Frolov, “makalenin içindekilerle doğrudan çelişen bazı verileri atladıklarının” açık olduğunu söyledi.

Microsoft neden böyle yaptı?

 

Microsoft, ilk olarak Majorana fermiyonunu keşfettiğinde, şirketin beş yıldan daha kısa bir süre içinde bir kuantum bilgisayar çıkarabileceğine dair haberler vardı. Potansiyel olarak sunabileceği birçok fayda nedeniyle teknolojiyi ticari olarak daha uygulanabilir hale getirme yarışında.

Daha hızlı hesaplamalar yaparak, kuantum hesaplama yeni bilimsel atılımlara yol açabilir, yeni finansal stratejiler oluşturabilir ve ilaçtan pazarlamaya kadar her tür endüstride daha iyi bilgiler sağlayabilir. Genel olarak, işletmelerin verileri daha hızlı ve daha verimli bir şekilde görselleştirmesine izin vererek, ortaya çıkacak tüm faydaları tahmin etmenin bir yolu yoktur.

Bununla birlikte, kuantum hesaplama cihazlarının genişlemesiyle ilgili bazı endişeler var. Özellikle bazı uzmanlar, kuantum bilgisayarların modern şifreleme yazılımlarını saatler içinde kırabileceğini, bu da küresel güvenlik sistemlerinin yeniden düşünülmesi gerekeceği anlamına geldiğini öne sürdüler.

 

 

Alıntıdır. techradar

Exit mobile version