İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, “Denizanasının bu kadar çok olması sadece 1-2 yıl içinde ya da plastik sorunuyla olmadı. Onlarca yılın, yanlış yapılan uygulamaların bir sonucu” dedi.
İstanbul Boğazı yine denizanalarının istilasına uğradı. Arnavutköy, Ortaköy ve Bebek sahilleri büyüklü küçüklü denizanalarıyla beyaza büründü.
Sahilde balık tutan balıkçılar, denizanalarının çokluğundan dert yandı, oltaya balık yerine denizanası geldiğini belirtti.
Çevre sakinleri ise, denizdeki yoğun kirlilikle birlikte denizanalarının ortaya çıkardığı manzarayı görüntü kirliliği olarak değerlendirdi.
‘Yıllardır yapılan hataların sonucu’
Denizanalarındaki artışı yıllarca yapılan yanlış uygulamaların sonucu olarak değerlendiren İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, “Bu mevsimsel bir olay. Denizanasının bu kadar çok olması, onlarca yılın bir sonucu aslında. Sadece 1-2 yılın ya da plastik sorunu çıktı bunun bir sonucu değil. Onlarca yılın, yanlış yapılan uygulamaların bir sonucu. Biz şimdi bu sonucu yaşıyoruz. Manzara şu an normal çünkü denizanaları Marmara Denizi’nde yoğun olarak bulunan türler bu mevsimlerde. İşte en son kasım ayında bir artış gösterdiler” dedi.
‘Aşırı balıkçılık da denizanalarını artırıyor’
Bazı balık türlerinin denizanaları üzerinden beslendiğini belirten Prof. Dr. Okyar, “Denizanalarının çoğalmalarına neden olan nedenlerden bir tanesi aşırıbalıkçılık. Çünkü aşırı balıkçılıkla birlikte siz denizanalarının ekosistemdeki yerlerini yokediyorsunuz. Denizanaları, balıkların öncelikli olarak yumurta ve larvalarınıtüketiyor. Örneğin denizanaları üzerinden beslenen uskumru balığı. Marmara’da var mı? Aşırı balıkçılık sebebiyle artık kalmadı. Çok az, çıkmıyor. Uskumru balığı denizanaları üzerinden beslenir. Siz şimdi bu balığı denizden çekerseniz, yok ederseniz, kalmaz. O yüzden artış göstermeye başlıyor” şeklinde konuştu.
‘Bir araya gelerek ortak bir çözüm bulunmalı’
Prof. Dr. Okyar, “Yerel yönetimler olsun, bakanlıklar olsun, üniversiteler olsun birlikte çalışmamız gerekiyor. Bir araya gelip çözümler üretmemiz gerekiyor. Tek bir kurumun bu konuyu çözmesinin imkanı yok. Neler yapılmalı, neler yapılmamalı, konuşmalıyız. Daha sonra da gerek balıkçılar olsun, gerekse deniz etrafında yaşayan insanlar bilinçlendirilerek bir program oluşturmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Alıntıdır. sputniknews
Yorum Yazın!