“ Türkçenin yapısal olanaklarından, zenginliğinden ve güzelliğinden yararlanılmalıdır. Sözcük gömüsündeki kök ve ek biçimbirimlerin zenginliğiyle, Türkçe bütün diller içinde sözcük türetme olanakları bakımından en önde gelen dil konumundadır.”
Hayatımızda sanki hep var olduğunu düşündüğümüz sözcüklerden biridir bilgisayar. Oysa onu da ‘bir bulan’ var. Üstelik toplumun kullanımına açtığı kelimeler sadece ‘bilgisayar’ değil.
Aydın Köksal, kendi tanımıyla Türkiye’nin ilk bilgisayar mühendisi. Galatasaray Lisesi’ni birincilikle bitirdikten sonra Fransa’da Elektronik Yüksek Mühendisliği diploması alan Köksal, son yıllarda dilimizden düşmeyen bilgisayar, bilişim, yazılım, donanım gibi 2 bin 500’e yakın sözcüğün de ‘isim babası’. Bilişim Derneği’nin kurucusu ve onursal başkanı Köksal bütün ömrünü ismini verdiği bilgisayar ve bilişime adamış. Köksal, bir dilbilimci olmasının yanı sıra bilgisayar alanında da ülkemizin öncülerinden biri olarak yıllarca isimler türetmiş. Kimi hemen kabul görmüş, kiminin yaygın olarak kullanılması ise ‘bilgisayar’ gibi yıllar almış…
“Bilgisayara eskiden elektronik beyin, kompüter hatta gompütür deniyordu.”
*Bilgisayar sözcüğü nasıl ortaya çıktı?
Mezun olduktan sonra bir bilgisayar firmasına girdim. İşi iyi yapabilmek için sözcüklere gereksinim duydum. Çünkü ilk bilgisayar 1960’ta Karayolları’nda karayolları ağının yapılması için kurulmuştu. 1966’da işe başladığımda da Türkiye’de 40-50 tane bilgisayar vardı.
*O zamanlarda ne deniyordu bilgisayara?
Elektronik beyin deniyordu. Tabi beyin olmadığı açık. Kompütır, kompüter hatta gompütür diyenler vardı. Elektronik beyini yakıştıramayanlar elektronik hesap makinesi dedi. Elektronik dimağ diyenlere de rastladım. Fransızcada bilgisayar, düzenleyici anlamına gelen ‘ordinateur/ordinatör’dür. Bilgi işlem yerine ‘malumat processing’ diyenleri bile gördüm.
*Niçin Türkçe sözcükler türetme gereği duydunuz?
Ben başladığımda bilgisayar alanında çok mühendis çalışmıyordu. Bu alanda ilk bilgisayar mühendisi benim herhalde. Her şeyi kendi kendime, sabahlara kadar çalışıp öğrendim. Yurtseverlik damarım tuttu ve mesleğin öncülerinden biri olma isteği de üzerine bindi. Ayrıca Türkçe konuşulan bir ülkede bir şeyin yayılması için adının da Türkçe olması gerekiyor.
*Neden bilgisayar dediniz peki?
Saymak sözcüğünün çok anlamı var. Bilgisayar sayısal bilgiyi saklıyor, işliyor. Sayışım hesap yapmaktır. Birçok dilde, hesap yapmak anlamına gelir. Ayrıca sayıp dökmek; yani döküm yapmak anlamı da var. Bilgisayar da tam da bu işleri yapıyor. Sonunda 1969 yılında Hacettepe Üniversitesi olarak gazeteye bir ilan verdik ve ‘Bilgisayar kiralanacaktır’ dedik. İlk kez orada kullandık bilgisayar sözcüğünü.
*Hemen kabul gördü mü?
Bazı insanlar hemen kabul etti, ama özellikle yabancı dille okumuş insanlara çok ters geldi. O kadar ki 10 yıl sonra tanınmış profesörlerden beş kişi gelip bir kurultay öncesinde bana ‘Lütfen bu bilgisayar sözcüğünü artık kullanma, bunun yanlış olduğunu söyle. Bir bilgi, iki bilgi diye sayıyor mu?’ gibi şeyler söylediler. Kimse kullanmak zorunda değildi tabii, bunlar benim kendi önerilerim. Ama ben Türkçenin bir bilim dili olabileceğini biliyorum. Daha sonra IBM kişisel bilgisayar fabrikasının açılmasıyla bütün evlere bilgisayar girdi. Öyle olunca da yaygınlaştı ve 1980’den sonra bir anda salgın gibi herkes bilgisayar demeye başladı.
*Diğer sözcükler nasıl çıktı ortaya?
Onların türemesi daha kolay oldu. Çoğu sözcüğü Türkçeye çevirdim; memory yerine hafıza gibi. İşletim ve yazılım da çok kolay türedi. Bu sözcükleri de ilk kez 1966’da kullandım.
*Donanıma nasıl donanım dediniz?
İngilizce’de donanıma hardware yani argo bir kelime olan hırdavat deniyor. ‘Hard’ katı, ‘ware’ de eşya demek. Hırdavat, katı makine, eşya anlamında. Amerikalılar bilgisayarın katı kısmına hırdavat lafını yakıştırdılar ama ben uygun bulmadım. Kendine özgü bir makine olduğunu anlatmak için de donatım yerine donanım dedim. İngilizce’de yazılım yerine geçen software, yani hardware’in karşıtıdır. Bilgisayarı yazı yazarak programla yönetiyoruz. Fransızlar yazılım anlamına gelen sözcüğü 35 başka terimle beraber 1974’de ürettiler. ‘Lütfen İngilizce kullanmayın, bizim dilimiz Fransızcadır’ diyerek resmi gazetede yayınlandılar. Oysa biz kendi terimimizi onlardan sekiz yıl önce üretmiştik bile.
*Bilişim sözcüğü nerden çıktı?
Bilişim, bilginin akışkan hali demektir. Bilmek sözcüğünden türettim ve ilk kez 1968’de ‘Bilişim teknik bilimini Türkiye’nin kalkınması için araç olarak kullanacağız’ diyerek kullandım. Sonra yazıya da döktüm. 1971’de Bilişim Derneği’ni kurduk. Bilişim sözcüğüne karşı çıkan da olmadı.
Yorum Yazın!