Cinsiyet ayrımcılığı, kadına yönelik şiddet ve eğitimde hak adaletsizliğine karşı mücadele hep güncel kalırken, diğer yanda bilim alanında kadınların tanınırlığının erkeklere göre daha az olması ayrı bir mücadele alanı. Oysa uzay araştırmalarından gündelik yaşamı kolaylaştıran buluşlara kadar çok sayıda gelişmenin arkasında kadınların imzası var. Bir de ileride daha çok buluşa imza atacak potansiyele sahipken imkanı olmayanlara bilimin kapısını aralayan kadınlar.
KızCode, yeterli eğitim desteği göremeyen kız çocuklarını günümüzün dili olan kodlama ile tanıştırmayı, teknolojiyi bir araç olarak kullanarak sosyal sebeplerden dolayı bilimden uzak kalan çocukların dezavantajını gidermeyi misyon edinmiş bir sosyal sorumluluk projesi. İngiltere’de göçmen çocuklarıyla başlayan proje, Soma’dan Diyarbakır’a, Türkiye’nin de dört bir yanında atölyelerle öğrencileri teknolojiyle buluşturuyor. Giderek büyüyen KızCode ailesi sayesinde Asya ve Orta Doğu’ya da açılan proje kapsamında sadece kodlama ve teknoloji eğitimi değil cinsiyet ayrımcılığı ve aile içi şiddetle de mücadele veriliyor.
KızCode nedir?
Müjde Esin (KızCode Kurucusu): “KızCode dezavantajlı ve göçmen gruplarındaki kız çocuklarını ve genç kadınları bilim ve teknoloji yoluyla güçlendirmek için hayata geçirdiğimiz bir sosyal girişim projesi. Hem küçük yaş hem de büyük yaş grubundaki kız çocuklarına teknoloji ve bilim eğitimleri veriyoruz. Özellikle kız çocuklarının eğitime ve ekonomiye entegrasyonuyla ilgili çalışıyoruz. Biz sadece kız çocuklarına eğitim değil ama onların cesaretlendirilmesi ve bu alanda daha fazla yer almaları için gerekli teknik beceriler kazandırırken, bir yandan da mentörlük desteği sağlıyoruz. İlk İngiltere ve Türkiye’de devam ettik. Şimdi de Pakistan ve Orta Doğu’da da iki ayrı ülkeyle beraber görüşmeler yapmaktayız. Pandemi sonrasında da yine tekrardan faklı ülkelerde çalışmalarımız olacak.”
Fikir nasıl doğdu?
“Ben de çok ciddi sorunlar yaşadım eğitim alanında. Üniversiteye çok geç başladım, yetişkindim. Ben üniversiteye başladıktan sonra diğer kızların da eğitimlerinde yardımcı oldum. Bilimle ilgili onları teşvik edici eğitim modelleri geliştiriyordum. İlk etrafımda başladım bu bilimle ilgili eğitimlere, daha sonra Suriyeli göçmelerle ilgili çalışma fırsatı edindim Türkiye’de. KızCode aslında benim kendi hayatımda deneyimlediğim bir eğitim sorunu. Bir yanda kız çocuklarının okula gidememesi bir diğer taraftan da akademik hayatımda yaptığım araştırma sonucunda tüm bunları kombinlediğim bir çıktı aslında.”
KızCode neyi hedefliyor?
“Toplum merkezinin kenarına atılmış kız çocuklarının merkeze gelmesini amaçladığımız bir eğitim modeli geliştiriyoruz. Bunu üniversitelerdeki pedagoji destekleriyle destekleyerek hem teknolojiyi bir araç olarak kullanıyoruz hem de özellikle okula gönderilmeyen kız çocuklarına da ulaşma fırsatı elde ediyoruz. Bizim asıl amacımız küçüklükten itibaren bilimi ve teknolojiyi kız çocuklarına sevdirebilmek. Çünkü bu alandan uzaklaştırılan çok fazla kız çocuğu gözlemliyoruz. Dolayısıyla ilk başta onlara sevdirerek ve oyunlaştırarak eğitimler düzenliyoruz. Bunun yanında okula gönderilmeyen kız çocuklarına da denk geliyoruz. İlk başta bu amaçla çıkmamıştık ama sonucunda okula gönderilemeyen kız çocukları olduğunu gördük. Devletle beraber, milli eğitim müdürlükleriyle ve kaymakamlık vesilesiyle de bu kız çocuklarına ulaşıp ailelerini ikna ediyoruz.”
Kimler katılıyor, kimler eğitim veriyor?
“KızCode’da bir enstitü gibi ilerliyoruz. Farklı alanlarda, farklı bölgelerde eğitim modelleri geliştiriyoruz. Bunlar tamamen teknoloji tabanlı eğitimler. Küçük yaştan itibaren 7-13 yaş ayrı eğitimler alırken, daha yetişkinler, 14-19 yaş grubu farklı eğitimler alıyor. Yetişkin grubuna eğitim sonrasında staj imkanı da sağlanacak. Eğitimciler bizim pedagoji desteği almış ve aynı zamanda sektörü tanıyan kişiler oluyor. Ama bir yandan da farklı sektörlerdeki açıklarda nelere ihtiyaç var ve bu eğitim modellerini biz nasıl kız çocuklarına uygulayabiliriz diyen çok fazla gönüllü katılımcılar da oluyor.”
En çok etkilendiğiniz an?
“Beni çok etkileyen harika iki kız… Biri Diyarbakır’dan, biri İngiltere’den iki örnek vermek isterim. Biri Türkiye’de okula gönderilmeyen kız çocuklarından biri. Şu an mentörlük desteğimizle bilimle ilgili çalışmalar yapıyor, hem de okula gönderiliyor, Şu an lise son sınıf öğrencisi. İngiltere’deki kız kardeşlerimizden biri de aile içi şiddete maruz kalmış kız çocuklarından biriydi. Teyzesinin vasıtasıyla tanıştık kendisiyle, şu an çok iyi bir üniversitede burslu olarak okuyor Bir yandan da bizim projelerimize destek sağlıyor. Dolayısıyla her ikisiyle de çok gurur duyuyorum.”
En çok karşılaştığınız sorunlar?
“En fazla yaşadığımız sıkıntı, özellikle şu pandemı dönemimde teknik yetersizliklerin olması. Bu sadece Türkiye’de değil, İngiltere’de de bir sorun. Sadece bizim çalışmalarımıza değil, okul eğitimlerine dahi katılamayan çok fazla kız çocuğu var. Bu durum, eşitlik için mücadele ettiğimiz bir projede, pandemiyle beraber çok daha ciddi bir eşitsizlik yaratıyor maalesef.”
Başarı elde eden projeler?
“(Kız çoçuklarının) Bilimle ilgileri var ama kodlamayla ilgili bilgileri olmuyor. İlk başladıkları zaman sıfır bilgiyle geliyorlar kızlar. İlk başta çekingen davranıyorlar. Ama sonrasında harika, çok önemli projeler geliştirdiklerini gördük. Örneğin Beyza… Disleksi için yaptığı bir projede bir fonlama aldı. Umuyoruz ki bundan sonraki dönemde de yaptığı projeyi daha fazla ileriye götürebilir. Bununla ilgili çalışıyoruz, şimdi mentörlük desteği sağlayacağız kendisine. Bir diğer taraftan, İngiltere’den İla’nın şeker hastası olan annesi için yaptığı bir çip var. O da aynı şekilde (projesini) devam ettiriyor, bu sayede burs aldı üniversiteden, şimdi üniversitede okuyor.”
Maliyeti?
“Biz daha çok fonlamalar üzerinden devam ediyoruz. Dolayısıyla, sponsorluklar ve fonlamalar çok ciddi destek sağlıyor. Bizim en büyük destekçilerimiz aslına aileler ve babalar. Özellikle babaların çok büyük desteği oluyor. Kız çocukları bilimde ilerlemek istiyorlarsa vazgeçmemeleri gerektiğini bilmeleri gerekiyor. Çünkü desteklendikçe kız çocukları cesaret kazanıyor ve bu alanda daha fazla yer almak istiyorlar.”
Salgında eğitim süreci?
“Kızlar bilimde ilerlemek istiyorlarsa hiçbir zaman yalnız olmadıklarını hissetsinler. Bize ulaşmak istiyorlarsa, projeleri varsa, destek görmek istiyorlarsa eğitimlerimize katılsınlar. Pandemiyle beraber mart ayı itibarıyla online eğitimlerimiz başladı. Çok farklı alanlarda, farklı sektörlerden isimlerimiz olacak önümüzdeki ay itibarıyla. Bu eğitimler tamamen ücretsiz. Katılmak isteyenler lütfen bizim internet sitemizden kayıtlarını yaptırsınlar.”
Son olarak…
“Türk bilim kadını sayısı Avrupa ortalamasının üzerinde. Kadınlar özellikle kız çocukları bu alanda çok fazla desteklenmiyor. Dolayısıyla çok fazla motivasyon eksikliği olduğunu görüyorum. Eğitimlerde gördüğümüz ve tanıştığımız kız çocuklarının merakı, sonrasında yönelttikleri sorular, yapmak istedikleri ve hayalleri hepimizin yüreğini ferahlatan ve rahatlatan kısım. Elbette, gelecekle ilgili hepimizin kaygılarımız var ama özellikle kız çocuklarına bu alanda küçük yaştan itibaren verdiğimiz eğitim, destek ve cesaret, ileriki dönemlerde onların gelecekle ilgili yapmak istediklerini çok daha güzel şekillendirebiliyor. Kız çocukları desteklenmeli; ilk başta aileleri, daha sonra toplum tarafından ve öğretmenlerinin eşliğiyle cesaretlendirilmeli ki bilimde daha fazla kız çoçuğu ve daha fazla kadın teşvik edilsin.”
Alıntıdır. euronews
Yorum Yazın!