Kadından Kaynakçı Olur Mu?

Bal gibi de olur!

KAYNAK NEDİR?

Kaynak, metalik malzemeyi ısı ve basınç veya ikisini birden kullanarak ve aynı cinsten ve erime aralığı aynı veya yaklaşık bir malzeme katarak veya katmadan birleştirmeye denmektedir.

KAYNAK ÇEŞİTLERİ

KAYNAK SAKINCALARI NELERDİR ?

Teknolojinin bu kadar gelişmesine rağmen, ne yazık ki birleştirme yöntemlerinde halen kaynaktan daha iyi, hızlı ve güvenilir bir yöntem bulunamamıştır. ” Ne yazık ki ” dedik, çünkü, en iyi imalat biçimi kaynağın olmadığı imalat biçimidir. Çünkü, her ne olursa olsun bu işlem sırasında malzemenin yapısı bozulur. PWHT denilen, kaynağın sonrasında ısıl işlemle düzeltilmeye çalışılsa da hiç bir zaman eskisi gibi olamaz.

Kaynak dikişi belki mukavemet açısından ana malzemeden daha fazla bir dayanıma çıkarılabilir ancak; mikro yapı değişiklikleri nedeniyle, en basitinden korozyona karşı güçsüz kalabilir. Bu da kaynağın tercih edilmemesindeki nedenlerin başında gelecektir.

Günümüzde, bir çok yeni yöntem türemiştir. Buradaki temel amaç, metallerin birbirleriyle daha sağlam ve sorunsuz bir şekilde birleştirilebilmeleridir. Geçmişe dönüp baktığımızda bir çok yöntem tarihin tozlu sayfalarına gömülmüş olsa da, aslında bu işlem halen ilk yapıldığı dönemdekiyle benzer yapılmaktadır. Sadece ark, farklı yöntemlerle oluşturulmaktadır. ( lazer, elektron ışın vb. )

Oldukça tartışılan ve hala bir sonuca bağlanmamış konuya gelmek istiyorum.KADINDAN KAYNAKÇI OLUR MU? hadi gelin birlikte düşünelim..

Öncelikle nasıl kaynakçı olabiliriz ona bakalım.

Mesleğin eğitimi, yeterli sayıda başvuru olması durumunda mesleki eğitim merkezlerinin metal teknolojisi alanı Kaynakçılık dalında kalfalık ve ustalık eğitimleri şeklinde verilmektedir. Ayrıca mesleki ve teknik ortaöğretim okul/kurumlarının aynı alan ve meslek dalında da bu mesleğin eğitimi verilmektedir. Ancak sadece kalfa,tekniker veya usta olarak değil Kaynak Mühendisi de olabiriz.Öncelikle olmak istediğimiz alanın tanımını iyi bilmemiz gerek.

Kaynak mühendisi; çeşitli endüstri ve inşaatlarda, kaynak adı verilen metal birleştirme projelerini planlar, hazırlar ve uygular.

Peki ama kaynak mühendisi olmak için şartlar ne ?

Gelin bir röportaj inceleyelim.

İş hayatında kadına karşı öne sürülen önyargılardan biri de “Erkek işi bu, kadın anlamaz, yapamaz” değil midir?
Türkiye’nin ilk kaynak mühendisi Halil Gedik tarafından kurulan ve bugün hatırı sayılır bir büyüklüğe gelen Gedik Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik ile kaynak sektörünü ve bu sektördeki başarısını konuşurken aklımdan yukarıdaki önyargılar geçiyor.

Tamam, pek de sevimli bir iş değil. Döküm ve kaynaktan söz ediyoruz. Hani mesela Boğaziçi Köprüsü’nde Gedik’in kaynak elektrodlarının kullanıldığını 2005’te söyleşi yaptığım Halil Gedik’ten öğrenmiştim ama normalde nerden bileceğiz?
Hayırseverliğini ancak sohbet edince öğrendiğim, memleketinde ve fabrikalarının olduğu yerde eğitime büyük katkı yapan ve en son bir de üniversite kuran Halil Gedik, 2012’de üstelik de beklenmedik bir şekilde vefat edince zaten hep birlikte çalıştığı kızı Hülya Gedik direksiyona geçerek şirketi yönetmeye başlamıştı.
2015 yılından şikâyet etmeyen sektör yok gibi. Üstelik bir seçime daha hazırlanan Türkiye’de 2016 için de iş dünyasında kimle konuşsam plan yapamamaktan, önlerini görememekten, oynak döviz kurları nedeniyle de yaptıkları hiç bir hesap tutmadığı için tedirgin olduklarını söylüyor.
Aynı zamanda iki yıl önce 83 ülkenin bağlı olduğu Uluslararası Kaynak Konfederasyonu Başkan Yardımcılığı görevine getirilen ve de 2018 yılı toplantısını aday ülkeleri geride bırakarak Türkiye’de yapılmasını sağlayan Hülya Gedik ile bu zorlu yılı nasıl geçirdiklerini konuşmak için buluştuk ama işte önce bir geçmişe kaydık.
Yıllar önce Halil Gedik bana, “Altın, gümüş satmıyoruz, tonla demir satıyoruz” demiş ve 1000 kişiyi istihdam ettiklerini ve ihracatlarının da 30 milyon dolara çıktığını anlatmıştı.

Hülya Gedik’ten öğrendim ki bu yıl çalışan sayısı 2 bin 500’e ulaşmış. İhracat ise her yıl sektörde onları şampiyon yapmaya yetecek kadar artmış ve 80 milyon dolara ulaşmış. Şirketin cirosu 450 milyon lira civarında.
Körfez ülkeleri, Kuzey Afrika, mesela Mısır iyi pazarken, son yaşanan kaostan Gedik de etkilenmiş ama ilginçtir 17 yıldır içinde oldukları ABD pazarı giderek büyümeye başlamış.
Gördüğünüz gibi bir kadın direksiyona geçince hiç de fena olmuyor, başarı grafiği yukarı çıktıkça çıkıyor.
Gedik’ten 2012’den sonra farklı konulara girdiklerini, üretmedikleri bazı ürünleri üretmeye başladıklarını, robot ithal edip sistem kurduklarını, kaynak yapan robot sattıklarını, Hendek’teki döküm fabrikasını çalışır hale getirerek 50 milyon dolarlık yeni yatırım için hazırlık yaptıklarını öğreniyorum.
Dahası Hülya Gedik yine iş dünyasında konuştuğum pek çok isim gibi gözünü İran’a çevirmekten de geri durmuyor. Türkiye’deki fabrika yatırımlarını büyüterek, İran’a ihracat yapmak için hazırlıklarına başlayan Gedik, “İnanılmaz teşvikler var” diyor.
Diyeceğim şu ki kadın hangi sektörde olursa olsun fark yaratıyor ve cesaretle karar alıp, işini büyütmekten çekinmiyor. Yeter ki önlerindeki engeller kaldırılsın.
Ha bu arada Gedik de pek çok iş insanı gibi mavi yaka işçi bulmakta zorlanıyor, o nedenle “Otomasyona ağırlık veriyoruz ve ilk kez kadın işçi aldık kaynak sektörüne. Dökümde de var zaten” diyor ve ara eleman sıkıntısına dikkat çekiyor.

Kararımız hala aynı mı? Kadınlar bahsedilen o erkek işlerini yapamaz mı?

Hadi biraz düşünelim ve biz kadınlar her işin üstesinden gelebileceğimizi bir işi severek yaparsak onun iş olmaktan çıkacağını bilelim.

Exit mobile version