Ülkemizde Siber Güvenliğin Önemi

 

Bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan devrim, siber uzay olarak adlandırılan yeni bir dünyanın kapılarını açmıştır. Siber uzay, işlemci ve kontrolörlerin bulunduğu internet, telekomünikasyon ağları ve bilgisayar sistemlerini de içine alan, birbirine bağlı bilgi teknolojileri altyapılarının olduğu küresel bir alan şeklinde tanımlanabilir.

Dünya genelinde ortalama bir siber güvenlik hasarı 3.8 milyon dolar zarara yol açıyor. 

Ülkemizde de böyle zararlar gittikçe arttığı için Siber Güvenlik farkındalıkları oluşmuş durumda.

Son zamanlarda yaşanan ve ses getiren Petya virüsü, ondan önce Wannacry virüsü sistemleri kitleyip bırakan zararlı virüsler arasındaydı ve çözülmeleri bir hayli zaman aldı, hatta Petya ile hala ilgileniliyor.(İlerleyen makalelerimizde bu virüslerden detaylı olarak bahsedeceğiz.)

Ve yine 2016 da Sanayi ve mühendislik sektörü şirketlerini hedef alan Ghoul ticari casus yazılımı, siber korsan grubu Anonymous’un önce İzmir Gaz’a ve ardından T.C. Merkez Bankası’na yönelik saldırıları, ünlüler adına oluşturulan sahte profiller kullanılarak yapılan terör örgütü propagandaları, e-posta servis sunucusu Yahoo ve bulut depolama firması Dropbox’a gerçekleştirilen saldırılarla ele geçirilen kullanıcı bilgilerinin ve NSA’nın casusluk amacıyla kullandığı siber araçların internete sızması son dönemin dikkat çeken siber saldırı olayları arasında yer alıyor.

Ve bu saldırıların sayısı gün geçtikçe artmakta.Burda iş biz Siber Güvenlikçilere düşüyor.Ve ülke yavaş yavaş bu siyah şapkalara meydan okuyacak beyaz şapkalar yani etik hackerler arıyor.Önemin ve farkındalıgın  artmasıyla ülkemizde önemli tedbirlerde alınmaya başlandı geçte olsa 🙂 bu tedbirlerin sayısıda artmalı tabiki.

Görüldüğü gibi siber tehditler değişik boyutlarda ve farklı yöntemlerle hemen hemen her gün gündemimizde yer almaya devam ediyor. Bahse konu tehditlere karşı mücadele hem dünyada hem de ülkemizde durulan belli başlı konular arasında önemli bir yer tutuyor.

Son olarak

Son dönemdeki siber tehditler ve buna bağlı istatistikler, siber güvenlik sorununun küresel boyutta giderek büyüdüğünü ortaya koymaktadır. Ülkemiz açısından bir kez daha vurgulamak istediğimiz husus kamu, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve diğer paydaşların “2016-2019 Ulusal Siber Güvenlik Eylem Planı”nda belirlenen sorumluluklar doğrultusunda vakit kaybetmeden çalışmalarını planlayıp tamamlamalarının milli güvenliğimiz için gerekli olduğudur.

 

Bir sonraki WannaCry ve Petya virüsleri ile ilgili incelemelerimizde görüşmek üzere iyi günler ..

Exit mobile version