Geçtiğimiz hafta ilk bölümünü yayınladığımız “Dijital Çağın Kavramlarını Doğru Anlamak ve Kullanmak” yazı dizimizin ikinci bölümüyle karşınızdayız. Bu bölümde IoT ve IIoT kavramlarını ele alacağız.
Nesnelerin İnterneti (IoT) Nedir?
Dijital dönüşümün temel kavramlarından bir diğeri ise nesnelerin interneti olarak bildiğimiz “IoT”, yani “Internet of Things”dir.
Dünyanın 21’inci yüzyıl itibarıyla tanıştığı bu kavram, ilk olarak 1999 yılında Kevin Ashton tarafından, bir şirket için hazırladığı sunum esnasında kullanıldı. Kavramın teknoloji dünyasına giriş yapmasıyla nesnelerin insan müdahalesi olmadan, internet desteğiyle birbirlerine erişim sağlayabildiği bu teknolojiye özgü projeler ortaya çıkmaya başladı.
Nesnelerin interneti, bildiğimiz veya bilmediğimiz birçok nesnenin internete erişimini sağlamayı içeren bir yeniliği dünyaya sunuyor. Gerek günlük yaşamda gerekse iş yaşamında kullanılan, internet erişimine uygun donanıma sahip tüm nesnelerin birlikte oluşturduğu bir sistem olarak görülüyor. Geliştirilen yazılımlar sayesinde teknoloji dünyası IoT konseptli projelere çok hızlı odaklanıyor.
Çeşitli akıllı bileklikler, saatler, akıllı gözlükler, akıllı ev otomasyon sistemleri, akıllı taşıtlar, hatta akıllı raketler ve daha aklınıza gelebilecek birçok ürün veya sistem bu teknoloji sayesinde hayatımıza giren nesneler arasında yer alıyor.
Kullandığımız akıllı mobil cihazlar, akıllı ev sistemleri ve internet erişimi olan daha birçok teknolojik cihaz IoT projeleriyle her geçen gün güncellenmeye devam ediyor. Hâlihazırda 10 milyarın üzerinde cihazın IoT teknolojisi sayesinde internete erişimi sağlanmışken teknoloji dünyası gelecekte, cihaz türünü ve sayısını artırarak bu rakamın oldukça üzerine çıkmayı planlıyor.
Yakın gelecekte yapılması hedeflenen birtakım yatırımlarla kullanılacak tüm sistemlerin, kablosuz ağlar veya bluetooth desteğiyle internete bağlanarak hayallerimizin ötesinde bir kullanım kolaylığı sunabilmesi amaçlanıyor.
Nesnelerin interneti kavramı üretimden eğitim teknolojisine, otomotiv sektöründen enerji ve sağlığa kadar birçok alanda yayılarak, iş yaşamında büyük çaplı bir devrim niteliğinde karşınızda duruyor. Akıllı sistemlere erişimin kolaylaşması ve iletişim maliyetlerinin azalması, iş hayatında yeni bir trendi de beraberinde getiriyor.
İnternete bağlı sistemlerin insan gücüne ihtiyaç duymadan, birbirleriyle her an ve kolaylıkla bilgi alışverişi yapabilmesi, iş yaşamında yüksek verim ve tasarruf sağlıyor. Şirketlerin çalışma modelleri de gün geçtikçe farklılaşıyor. Bu kavramla birlikte gelecekte yeni sektörlerin oluşması ve çalışanlar için yeni iş alanlarının ortaya çıkması da öngörülüyor. IoT projelerini hayata geçiren şirketlerin çalışma şekilleri değişiyor, müşteri ilişkileri farklılaşıyor.
Çeşitli raporlarda önümüzdeki beş senede geliştirilecek IoT sistemler için tüm dünyada 7 trilyon dolar harcama yapılacağı belirtiliyor. General Electric, 2020 yılı sonu itibariyle 50 milyar birbirine bağlı cihaz olacağını tahmin ederken, Accenture’a göre Endüstriyel İnternet’in 2030 yılında küresel ekonomiye 14 trilyon dolar katkı sağlayacağı düşünülüyor.
İstanbul Kültür Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Akhan Akbulut’a göre; IoT sistemler kötü amaçlar için halen zafiyetler içeriyor olmalarına karşın, yakın gelecekte özellikle akıllı şehirlerin kurulmasında, makine öğrenmesi ve bulut bilişim platformlarının entegre edildiği çözümlerde başrol oynayacak.
IoT Kavramının Türkiye’deki İlerleyişi
Nesnelerin interneti Türkiye’de ve dünyada her geçen yıl yaşam alanlarına daha çok entegre olduğu gibi dijitalleşen üretim şekliyle de paralel ölçüde ilerliyor. IoT kavramı Türkiye’deki yavaş ilerleyişini, gün geçtikçe şirketler tarafından geliştirilen IoT projeleri sayesinde daha aktif bir sürece bırakıyor.
Nesnelerin İnterneti Topluluğu tarafından yapılan bir araştırmaya göre Türkiye’de şu anda 42 IoT girişimi bulunuyor.
Endüstriyel İnternet (IIoT) Nedir?
Endüstriyel internet, bilgi ve iletişim teknolojileri ile dolu bir fiziksel nesne ağıdır. “Endüstriyel internet”terimi, Endüstriyel İnternet Konsorsiyumu’nun kurucu üyelerinden GE (General Electric) tarafından oluşturuldu. Dördüncü Sanayi Devrimi, dört aşamalı endüstriyel bir evrim kavramıyken; GE, endüstriyel ortamlarda üç farklı inovasyon aşaması belirledi. GE, endüstriyel interneti bu aşamalardan üçüncüsü olarak gördü.
1. İlk aşama olan endüstriyel devrim, mekanizasyon ile su ve buhar enerjisinin ortaya çıkışıyla seri üretim ve elektrik enerjisi olmak üzere, Dördüncü Sanayi Devrimi’nin temellerini oluşturan iki endüstriyel devrimi kapsar.
2. İkinci aşama olan internet devrimi, bazılarının internet çağı, bazılarının ise dijital çağ olarak tanımladığı, bilgisayarların ortaya çıkışı ile petrol ve doğalgaz, enerji üretimi, demiryolu taşımacılığı ve sağlık gibi endüstrileri de etkileyen dönemdir.
3. Üçüncü ve şimdiki aşama olan endüstriyel internet ise Dördüncü Sanayi Devrimi modelindeki dördüncü endüstriyel devrimin Siber Fiziksel Sistemler ve Bilgi Teknolojileri (IT) ile Operasyon Teknolojileri’nin (OT) entegrasyonu ile kıyaslanabilir.
Endüstriyel İnternetin Temel Unsurları
Akıllı Cihazlar: Dünyadaki makinelerin, tesislerin, filoların, ağların gelişmiş sensörler, yazılım uygulamaları ve kontrollerle birbirine bağlanmasıdır.
İleri Analitik: Makinelerin ve daha büyük sistemlerin nasıl çalıştığını anlamak için gerekli malzeme bilimi uzmanlığı, elektrik mühendisliği ve diğer önemli disiplinlerin içinde fizik tabanlı analitiğin gücü, kestirimci algoritmalar, otomasyon ve derin etki alanının birleştirilmesidir.
Çalışan İnsanlar: Endüstriyel tesislerde, ofislerde, hastanelerde ya da seyahatte bile, daha akıllı tasarımlar ve operasyonların desteği ile ne zaman olursa olsun bakım, yüksek kaliteli servis ve güvenliğin sağlanmasıdır.
Nesnelerin İnterneti ile Endüstriyel İnternet Arasındaki Farklar
Endüstriyel internet, nesnelerin interneti ile tamamen aynı değildir. Sonuçta, küresel endüstriyel sistem, IP tabanlı iletişim kullanmayan insanların, süreçlerin, bilgi sistemleri, altyapı, her türlü varlık ve ayrıca bağlı internet aygıtlarının parçası olmayan pek çok parçadan oluşur ve nesnelerin interneti tanımında da belirtildiği gibi düşük maliyetli algılama ve yeni bağlantı seviyeleri boyutlarına sahiptir.
Nesnelerin interneti, gelişmekte olan bir teknoloji olarak günümüzde pek çok alanda çözümler sunmaktadır. Uzaktan algılama, performans izleme, görevleri yürütme özellikleri olan nesnelerin internetinin uygulama alanları bazı konularda sınırlı kalsa da endüstri, enerji sistemleri, ev otomasyonu, lojistik, sağlık, tarım gibi alanlarda uygulamalarıyla karşımıza çıkmaktadır.
Endüstriyel internet ise; temelinde tüketici internetinden ayrılarak, küresel olarak üretim için kullanılan bütün ekipmanların daha verimli çalışması, veri üretmesi, optimize olması ve olası sorunları yaşanmadan öngörebilmesi için kullandığı internet anlamına gelir.
Bir şekilde endüstriyel sistemin süreçleri ve insanlar ile gelişmiş bilgisayar sistemleri ve analitik yapıyı da dâhil edersek endüstriyel internete biraz da “Her Şeyin İnterneti” diyebiliriz.
Endüstriyel İnternet Konsorsiyumu (IIC)
Endüstriyel internet ile nesnelerin internetindeki farklılıklara rağmen, zaman zaman her iki terim de birbirinin yerine kullanılmaktadır.
Bunun sebeplerinden biri nesnelerin internetinin endüstrideki büyük rolüdür. Bir diğer neden ise General Electric, Cisco, IBM, Intel ve AT&T’nin 2014’te Endüstriyel İnternet Konsorsiyumu’nu kurarak nesneler, sensörler ve büyük bilgisayar sistemlerinin birbirleriyle bağlantılı olması için standartlar yaratma misyonudur.
Endüstriyel İnternet Konsorsiyumu (IIC), birbirine bağlı makinelerin, cihazların ve akıllı analitiğin geliştirilmesi, benimsenmesi ve yaygınlaştırılmasını hızlandırmak üzere kuruldu. Endüstriyel internetin öncelikleri ve teknolojilerini etkinleştiren ve koordine eden IIC, www.iiconsortium.org internet sitesinden edinilen bilgilere göre Şubat 2018 tarihi itibarıyla 234 üyeye sahip. Endüstriyel İnternet Konsorsiyumu, temel olarak endüstriyel interneti desteklemektedir. ICC, bu desteği daha da ilerletmek için Kasım 2016 başlarında benzer hedefleri olan IoT Hızlandırma Konsorsiyumu (ITAC) ile mutabakat zaptı imzaladı.
Endüstriyel IoT İnisiyatifleri ve Endüstriyel İnternetteki Yeri
Endüstriyel İnternet Konsorsiyumu, Kasım 2016’da 48 sayfalık “İş Stratejisi ve İnovasyon Çerçevesi”ni (BSIF) yayınladı. Konuyla ilgili yapılan basın açıklamasında BSIF’nin “IIoT kavramlarına girmeyi planlayan işletmelerdeki yöneticilere yönelik referans doküman” niteliğinde olacağı belirtildi.
Bu belge ayrıca, endüstriyel internet konu başlıklarından farklı olarak, IIoT ile yakından ilgili olan ve hayati önem taşıyan konulardan IT ve OT entegrasyonu hakkında da öneriler sunar.
Rakamlarla IoT
Sonuç olarak, yeni dönemin, dolayısıyla yaşanan yeni sanayi devriminin en önemli oyuncularından birinin endüstriyel internet olacağı bir gerçek.
Endüstriyel internetin akıllı şehir yaşamından finansal hizmetlere, enerjiden doğal kaynaklara, üretim ve sağlık hizmetlerine kadar yansımaları bulunurken, teknoloji dünyası bu alandaki yatırımlarında ciddi adımlar atıyor.
Cisco’nun 2017 IoT World Forum’da sektör temsilcisi liderlerle yaptığı araştırmaya göre; katılımcıların %73’ü tamamlanan nesnelerin interneti projeleri ile elde ettikleri veriyi işlerini geliştirmek için kullanıyor. Buna göre, nesnelerin interneti uygulamalarının en önemli üç faydası müşteri memnuniyetinde artış (%70), operasyon verimliliği (%67) ve gelişmiş ürün ve hizmet kalitesi (%66) olarak belirlendi.
IoT için küresel pazarın 2025 yılına kadar 4 trilyon ile 11 trilyon dolar arasında dev bir büyüklüğe ulaşması bekleniyor.
Global yönetim danışmanlığı firması McKinsey & Company’nin yayınladığı rapora göre,
2015-2065 yılları arasında yapay zekâ ve makine öğrenmesi gibi teknolojiler sayesinde insan ve makinelerin işbirliğinin etkin kullanılmasıyla endüstriyel otomasyon verimliliğinin %1,4 artması bekleniyor.
McKinsey, raporda Nesnelerin İnterneti teknolojilerinin nasıl ekonomik değer yaratacağını ortaya koyarken, 2025 yılına kadar 11 trilyon dolara varan büyüklüğe ulaşabilecek pazarda fabrikaların önemli rol oynayacağına dikkat çekiyor.
Yorum Yazın!