DSÖ her yıl 3 Mart’ı işitme farkındalığına ve işitme kaybına dikkati çekmek için “Dünya Kulak ve İşitme Sağlığı Günü” olarak anıyor.
Örgütten Dünya İşitme Sağlığı Günü öncesi yapılan açıklamada, “Önlem alınmadığı takdirde bu kişilerin en az 700 milyonunun, kulak ve işitme bakımına ve diğer rehabilitasyon hizmetlerine erişime ihtiyacı olacak,” denildi.
Raporda, işitme kaybını önleme ve sorunu ele alma çabaları yer alıyor.
Örgütün uzmanlarından Shelly Chadha, “Önemli olan, bu durumu veya en azından çoğunu nasıl önleyeceğimizi biliyoruz.” sözleriyle karamsar tabloya dikkat çekti.
İşitme sağlığı sorunuyla ilgili konuşan DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus da, “Tedavi edilmeyen işitme kaybı, insanların iletişim kurma, ders çalışma ve geçimini sağlama yetenekleri üzerinde yıkıcı bir etkiye sahip olabilir.” dedi.
Dünya Sağlık Örgütü’nün raporunda, küresel çapta 12-35 yaş arasındaki 1,1 milyar gencin eğlence ortamlarında gürültüye maruz kalma nedeniyle işitme kaybı riski altında olduğu öngörüsü de yer alıyor.
“Stratejik klinik tarama, olası işitme kaybının ve kulak hastalıklarının olabildiğince erken tespit edilmesini sağlayabilir” ifadesinin yer aldığı raporda, teşhisin ardından yapılacak erken müdahalenin de en önemli nokta olduğunun altı çiziliyor.
Çocuklarda işitme kaybının yaklaşık yüzde 60’ı kızamık ve menenjite karşı yapılan aşılama yoluyla önlenebiliyor.
İlaveten anne-bebek bakımının iyileştirilmesinin yanı sıra orta kulak enflamatuar hastalıklarının taranması, işitme kaybını olabildiğince düşürüyor.
Alıntıdır. euronews