Günümüzde pek çok dünya ülkesinin özellikle ABD, Çin, Hindistan, İsrail ve Hollanda gibi tarım konusunda söz sahibi ve büyük payı olan ülkeler tarafından Afrika kıtasında tarım arazisi kiraladığı ve satın alındığı bilinmektedir. Bu konuda ülkemiz ise 2014 yılında Sudan ile yapılan anlaşma gereğince 780 bin 500 hektarlık tarım arazisini 99 yıllığına Türkiye’ye kiraladı. Diğer yandan 2020 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasına göre Nıjer’de 1 milyon hektarlık tarım arazisi ülkemize tahsis edildi. Peki ama Türkiye ve diğer dünya ülkelerinin Afrika’da işi ne ? Neden Afrika ?
Tarım ve Orman Bakanlığının verilerine göre dünyada ki ekilebilir arazilerin %16 sı kara kıtada bulunuyor. Ve kıtada çalışan iş gücünün %65 ini tarım sektörü oluşturuyor. Hal böyle iken Afrika ülkelerinin kendi üretimlerinden ziyade yabancı ülkelere toprak kiralamasının altında ise modern tarımın kıtaya ulaşamaması ve verimli toprakları değerlendirememesi yatıyor.
Afrika denince çöl ve sıcaklar akla gelse de Nil gibi büyük nehirler etrafında, Batı ve Güney Afrika bölgelerinde oldukça verimli topraklar bulunmakta. Bu topraklar ise geleneksel tarım ile islenerek, geçimlik tarım dediğimiz küçük aile işletmeleri tarafından değerlendirilmektedir. Kıtaya hüküm süren yoksulluk üretilen ürünlerin dünya pazarına sunacak kalitenin önüne geçmektedir. Gelişmiş girdi eksikliği, sulama konusunda yetersiz alt yapı tohum, pestisit gibi gelişmiş girdilerin olmaması ve ticaret engellerinin bulunması nedeni ile ülke liderleri tarım arazilerinin değerlendirilmesi ve modern tarımın ulaşması için yabancı ülkelere üretim olanağı vermiştir.
Modern dünya ise artan nüfusu doyurabilmek için kendi ülkelerinde ki arazilerin yeterli olmayacağının farkına varmış, önceleri modern tarımla birim alandan elde edilecek ürün miktarını arttırma yönüne gitmiş fakat bunun da yeterli olmayacağını hatta gıda güvenliği konusunda önemli problemlerin baş gösterdiğini görmüş günümüzde
rotasını diğer tarım alanlarına çevirmiştir. Kentsel yapılaşma ile azalan tarım arazilerinde ki bitki besin elementleri uzun yıllar boyunca tarımla sömürülmüş ve toprağa vermeden alma devri bitmiştir. Son yıllarda artan kuraklık ve çölleşme riski yabancı ülkelere kapılarını açan Afrika yı cazibe merkezi haline getirdi. Buğday, mısır, pirinç, pamuk ve kakao yetiştiriciliğinin yaygın olduğu kıtada önümüzde ki yıllarda modern tarımla birlikte ürün yelpazesinin daha da genişleyeceği ve tarım alanında üretim üssü olacağının sinyalleri şimdiden yanmakta.
Tarım ülkesi olan Türkiye’nin bu konuda ki politikasına baktığımızda Sivas ili yüzölçümü kadar tarım arazisi kiralamış ve üretime başlamıştır. Bir tarım ülkesi olarak kendi tarım topraklarımızı verimlileştirmek bize daha da değer katacağı kanaatinde olmakla birlikte gelecek nesilleri ve artan nüfusu doyurmak adına önlemleri gecikmeden almalıyız.
Yorum Yazın!