Erzurum Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mine Gürsaç Çelik, bir firmanın ürettiği “göğüs duvarı fizyoterapi cihazı”nın yeni tip koronavirüs (Kovid-19) hastalarında solunum fonksiyon testlerini düzeltip oksijen ihtiyacını azaltarak yoğun bakıma gitme oranlarını düşürdüğünü söyledi.
Hastanenin Başhekim Yardımcısı ve projenin tıbbı danışmanı da olan Çelik, hastanenin toplantı salonunda gazetecilere yaptığı açıklamada, üniversite sanayi iş birliğince yürütülen proje kapsamında Hamle Mühendislik Firması’nın “göğüs duvarı fizyoterapi cihazı”nı ürettiğini ve Atatürk Üniversitesi ATA Teknokent’te görevli Dr. Öğr. Üyesi Yakup Uzun’un da projesinde yer aldığı cihazla ilgili geçen yıl ağustos ayında anestezi, göğüs ve enfeksiyon hastalıkları ile mikrobiyoloji ve patoloji bölümlerinden doktorlarla Kovid-19 hastalarına yönelik klinik çalışma başlattıklarını söyledi.
Klinik çalışmanın yaklaşık 4 ay sürdüğünü anlatan Çelik, “Bu aslında milli cihaz yapma adına giriştiğimiz proje. Projeye TÜBİTAK’ın 1507 Kovid-19 çağrısıyla başladık. Projemiz onaylandıktan sonra Türk bayrağı bulunan milli tıbbi cihazımızı, hastalarımızın hizmetine sunmayı hedefledik ve bunu başardık.” dedi.
Çelik, Kovid-19 hastalarının akciğere yerleşen ve akciğerde çok şiddetli klinik tabloya yol açan virüsle karşı karşıya kaldıklarını belirterek hekimler olarak bu hastaları mümkün olduğunca kolayca tedavi edip taburcu etmek istediklerini dile getirdi.
Cihaz, 100 Kovid-19 hastası üzerinde kullanıldı
Klinik çalışmada Erzurum Şehir Hastanesinde tedavi gören 100 Kovid-19 hastasına göğüs duvarı fizyoterapi cihazını uyguladıklarını aktaran Çelik, şunları kaydetti:
“Cihazın amacı akciğere inen ve enfeksiyondan dolayı oluşan balgamın atılımını kolaylaştırmak ve hastayı öksürterek bir anlamda akciğerinin temizlemesini sağlamaktı. Klinik çalışma sonucunda yatışından itibaren 20 dakika sabah 20 dakika akşam cihazı uyguladığımız hastaların bu tedaviyle solunum fonksiyon testleri düzeldi, oksijen ve yoğun bakıma giriş ihtiyacı azaldı. Klinik anlamda çok olumlu sonuçlar aldık.”
Çelik, söz konusu cihazın hedef kitlesinin sadece Kovid-19 hastaları olmadığına işaret ederek cihazın fizyoterapi cihazı da olması özelliğiyle göğüs hastalıkları, zatürre, palyatif gibi hastalıklarda da kullanılabileceğini vurguladı.
Cihazın hastanelerin birçok kliniğinde kullanılabileceğini anlatan Çelik, “Klinik çalışmamızı makale olarak literatüre sunduk.” diye konuştu.
Cihazın denendiği hastaların solunumu ciddi manada düzeldi
Klinik çalışmada görevli Dr. Öğr. Üyesi Buğra Kerget de Kovid-19 hastalarının en önemli problemlerinden birinin de öksürerek balgam atamaması ve buna bağlı solunum fonksiyon testlerindeki düşüş olduğunu ifade etti. Bu durumun hastaların akciğerlerini ciddi şekilde etkilediğini söyleyen Kerget, şunları kaydetti:
“Cihazı kullandırdığımız hastaların 5. günündeki solunum fonksiyon testlerinin ciddi manada düzeldiğini, öksürük ile balgam atma şikayetlerinin 3. günden sonra toparladığını gördük. Bunların sonucunda ara yoğun bakımdaki hastalarda oksijen durumları düzeldi ve en önemlisi yoğun bakıma giden hastamız olmadı. Hem mikrobiyolojik hem de patolojik düzeyde olumlu sonuç bizleri mutlu etti. Ayrıca cihaz, hastalarda gelişebilecek diğer organ bozukluğunun gelişmemesine neden oldu ve en önemlisi yoğun bakıma gidişi ciddi manada engelledi.”
Atatürk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Atilla Keskin de çalışmada emeği geçenlere teşekkür etti.
Yorum Yazın!