Sınav sonuçlarının açıklanmasıyla bir çoğunuzu saran endişeyi gözlemleme fırsatım oldu. Özellikle Instagram hesabıma gelen onca mesajda da bu endişelere, kararsızlıklara şahit oluyorum. “Puanım düşük geldi, önlisans okuyup DGS ile devam etmeli miyim? Ne yapmalıyım?” Baştan anlaşalım, bu soruların cevabı bende yok, kimsede de bulamazsınız! Bu soruları herkesin kendi cevaplaması gerekiyor. Ben üzerime düşen kısmı için kafanızda ki soru işaretlerini gidermek istiyorum. DGS ile mühendislik okumak zor mu, mantıklı mı siz karar verin.
Kendi deneyimlerimden yola çıkarak size bu süreci açıklayacağım. Mühendislik için yani temelinde sayısal olan bölümler için konuştuğumu unutmadan okumaya devam edin lütfen. Çünkü sözel bir bölümde işler çok daha farklı ilerleyebilir.
Öncelikle mühendisliğin temelinde matematik yatar. Her şey ama her şey matematiktir! Şu an dördüncü sınıfa geçtim ve emin olun sözel derslerin içinde bile matematik ile burun buruna geldim. Derslerin büyük bir kısmının sayısal tabanlı oluşu önlisans bölümü ve DGS ile fazlasıyla ilişkili. Önlisansta sayısal eğitim çok daha temel düzeyde ve bir kaç ders bağlamında gösteriliyor. Çünkü önlisans bölümleri teknik eleman yetiştirmek amacıyla eğitim verirken lisans bölümleri işin içine bilimi de katar, optimum çözümler ile ilgilenir bu da matematik ve fizikle mümkün! Haliyle önlisansta matematik temellerini sağlam atmazsanız, konulara hakim olmazsanız mühendislik sizin için kabusa dönebilir.
Dikey geçiş sınavına gelince sayısal sorular matematik ve geometrinin birinci kısmı dediğimiz kısımdan geliyor. Limit, türev, integral çözmeden Türkiye’nin en iyi üniversitelerine girebiliyorsunuz, bu DGS ye girecek birisi için cazip geliyor biliyorum ama bu konulardan kaçmak mümkün değil bunu da bilmeniz gerekiyor. Sınava çalışıp bunları çözmezseniz mühendislik okurken eliniz mahkum çalışıp öğrenirsiniz. Bu yol çok daha acı verici! Yani üniversite sınavına çalışırken size zor gelen konular yüzünden DGS ye yönelecek olursanız, DGS ile yerleştikten sonra çok daha zorlanarak büyük bir açığı kapatmaya çalışacaksınız. O yüzden DGS ile yerleşmek kolay olsa da bitirmek kolay değil. Zamanla bırakanların sayısı da hayli fazla. Sistemli bir çalışma ile o açığı ilk seneden kapatmazsanız okul bitmez. Bu sadece DGS ile mühendislik ilişkisi elbette. Açığı çalışıp kapatırsanız sorun kalmaz elbette ancak DGS nin kendi başına da çok fazla dezavantajı var bunları aşağı bıraktığım linklerden öğrenebilirsiniz.
Ben bununla uğraşmak yerine üniversite sınavına tekrar hazırlanmayı bu açığı o zaman kapatıp yoluma düzlükten devam etmeyi tercih ederdim. Bana fikrimi soranlara da bunu tavsiye ederim. DGS kendi başına engebeli bir yolken sayısal bölümler için iş gerçekten daha da zorlaşıyor. Çok yıpratıcı bir sürece çekiyor.
Tüm bunlardan sonra şunu da belirtmek istiyorum, bazı üniversitelerde işler çok daha “kolay” ilerliyor. Buna şahitlik ediyorum. Matematik bilmeden mühendislik diploması alan kişiler var.. Benim bahsettiğim zorluk, iyi bir üniversite de iyi bir eğitim verildiğinde gerçekleşen bir durum. Bu zorluğun yaşanması uzun vadede kazanç getiriyor elbette. Disiplinli bir bölüm kazançlı bir eğitim getiriyor (göreceli olarak). Siz yata yata geçebileceğiniz bir üniversiteye giderseniz, ki ne yazık ki böyle bölümler var, nispeten daha kolay bir şekilde mühendislik diploması alabilirsiniz. Bu durumda da sektöre girebilmeniz ve barınabilmeniz için diploma size yeterli olur mu bunu bir düşünün. Yüksek lisans, doktora yapmış kişiler bile iş arıyorken, yata yata diploma alan birisi sektörde ne yapar? Benim şimdilik söyleyeceklerim bu kadar. Artık karar sizin..
DGS konusunda aklınızda soru işaretleri varsa özellikle de DGS nin diğer dezavantajlarını okumak isterseniz daha önce yazdığım yazıları da şuraya bırakıyorum.
Dikey Geçiş Sınavı (DGS) Nedir?
DGS ile geçiş yaptıktan sonra kaçıncı sınıftan başlayacağım?
Buradan toplu bir cevap olsun, düşünenlere de bir fikir olsun istedim. Umarım her şey gönlünüzce olur 🙂 Sorularınız ve her türlü geri dönüşünüz için “Müstakbel Mühendis” hesabımdan bana ulaşabilirsiniz 🙂 Sağlıklı günler 🙏🏻
Kesinlikle tüm dediklerinize katılıyorum. Dgs ile girmiş olduğum üniversitede inşallah son dönemim. Ancak gelin bir de bana sorun nasıl geçti o yıllar? Temelimde matematik olmayınca ve üniversitede dediğiniz gibi sözel derste bile matematik olunca işler karışık bi hal alıyor. Calculus matematiği 1-2-3 olarak 3 farklı ders, lineer cebir, Sayısal analiz, olasılık, diferansiyel denklemler vs olarak ilave mat dersleri de var. Yaklaşık 10 tane. Tüm bu bilgiler tüm mühendisliklerin bölüm derslerinde kullanıldığından matematik ile yatıp kalmamız gerekiyor. İnanın geriye dönüp temelden matematik öğrenmek zorunda kalıyoruz.
Zamanı başa sarsak ne yapardım? Hemen söyliyim. İnanın arı gibi ders çalışır iyi bir fakülteye yerleştirdim. Hem temelim olurdu hem de iyi bi üniversitede matematiğe hakim iyi bir öğrenci olurdum. Başarı ile hayaller doğru orantılı olduğundan ne kadar başarırsanız kendinizi daha iyi yerlerde görürsünüz. Ülkeniz ve kendiniz adına daha iyi şeyler yapmanız daha da mümkün olur. Okul uzadı mı derseniz? Kesinlikle…
Merhaba esra.Matematikle alakali yazini bulamiyorum bir turlu.Paylasabilirmisin acaba